Zeytin maceramızın öyküsü

Merhaba,

 

Zeytin ağacının yeri hep başka oldu bende. Çocukluğumda, sıcak Akdeniz bahar ve yazlarında, gölgesinde piknik yapardık. Sabah erkenden gidip herkesten önce kapmaya çalıştığımız, bir zeytinlikte değil de yol kenarında, denize yakın bir yükseltide tek başına duran, “Bizim Ağacımız” vardı. Eteğine varınca ağzımız da kulaklarımıza varırdı. Yollarda durup zeytin bahçelerini seyreder, bazen gidip o görkemli gövdelerine, benzersiz renkli yapraklarına dokunurdum. İsterdim ki bir gün zeytin ağacı ile bir ilişkim olsun. Şükür oldu! Hoşköy (Tekirdağ)’da aldığım bir zeytinlikle zeytin ağacı hayatımıza girdi, biz de onun engin dünyasını keşfetmeye başladık. Böylece başladı zeytin maceramız…

2020 yılında ilk hasadımızı aldık ve zeytinyağımızı sıktırdık. Sevindik ve bu sevincimizi paylaşmaya çalışıyoruz.


MAR GANOS Markası / Logosu ve Deneyimi

 

“M” kızımın isminin orta harfi, “R” oğlumun isminin orta harfi, “A” benim ismimin baş harfidir; evladımın arasında ve ortasındayım. “Mar” İspanyolcada “Deniz” demektir. Zeytinliğimiz, Marmara Denizi’nin kıyısındadır ve tam karşısındaki Marmara Adası’na bakar. Mar, Marmara’yı çağrıştırır.  Zeytinliğimizin bulunduğu tepe ve ardındaki dağ sırası Ganos (Balkanları) diye bilinir. Ganos Balkanları’ndaki Ali, Kerem, Cemre… Arka planda, yukarıdan aşağı değişen renkler, gökyüzü, deniz ve toprağı, bu kaynakların etkileşimini ve birliğini simgeler. Zeytin dalı ve tanesi ise malum…

Mar Ganos deneyimimizde çocuklar(ım) da üretim, yaratıcılık, emek, eğlence ve neşeleri ile var olmaktadırlar. 

Başından beri adeta kolektif bir proje gibi devam eden Mar Ganos süreci, çevremizin gönüllü ve farklı alanlardaki fikir, katkı ve cesaretlendirmeleri ile devam etmekte, karşılıklı etkileşim ve ilham kaynağı olmaktadır. Yeni bir öğrenme alanı açılmıştır. Mar Ganos girişimimiz, bir hayatı anlamlı kılma çabası olarak sürmekte, toprakla ve üretimle bağımızı kuvvetlendirmektedir. 


Zeytinyağımız

 

Eski adı Hora olan yöredeki zeytin ağaçlarımızın çoğu 70 yaşını aşmıştır, kimi 100 yaşındadır. 

Biz, zeytinyağımızın tadını çok beğendiğimiz için paylaşmak istedik. Zeytinyağımız meyvemsi tatlı ve hoş kokuludur. Toplandıktan sonra en kısa sürede sıkılan zeytinyağımız, katkısız olup, sıkıldıktan sonra ayrıca filtre edilmemiştir. Zeytinin, sıkılamayan parçacıkları olan tortusu, bir kaç hafta içerisinde dibe çöker, zeytinyağı berraklaşır, yağın rengi açılır, altın sarısına döner ve tadındaki acılık kaybolur. Kimileri zeytinyağını bu acımtırak zamanında ve tadı ile, yoğun rayihası ile sever.

Öğrendiğimize göre yöre halkı tortuyu cilt bakımında kullanıyor. Ayrıca bazı kaynaklarda bu kıymetli tortunun, eklem ve sırt ağrılarının geçirilmesinde faydalı olduğu belirtilmekte, ağrı bölgesinin tortu ile ovulup, ılık havlu ile sarılması önerilmektedir. Zeytinyağını tüketmeniz, bir yıldan fazla sürecekse, bu süreden önce tortuyu süzmeniz, yağın uzun ömrü için tavsiye edilir.  


Afiyet ve şifa olsun. 

İlk Hasat 14.11.2020

Masaya zeytinyağının dökülüşünü koydu...

"Ne zaman dönmeye başladı bu yıldızlar Kimse bilmez ah kimse bilmez"

1000 ml Cam Şişe

5000 ml Teneke Kutu

250 ml Cam Şişe

100 ml Cam Şişe

Özel Sunum ve Tasarımlar

İletişim: